Filtreler
Filtreler
Bulunan: 16 Adet 0.001 sn
Tam Metin [2]
Yayın Yılı [6]
Yayın Dili [3]
Tez Danışmanı [1]
Kurum Dışı Yazarlar [1]
Tür [1]
Gazzali'nin nedensellik anlayışı ile Malebranche'ın okazyonalizminin karşılaştırılması

Muharrem ŞAHİNER

Makale | 2014 | Kilis 7 Aralık Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi4 ( 7 ) , pp.1 - 27

Zorunlu nedenselliği reddeden ve her defasında Tanrı'nın neden ile sonuç arasındaki bağı yarattığını ifade eden okazyonalizm görüşü Malebranche ve Gazalî'nin felsefelerinin bir parçasını oluşturmaktadır. Biz çalışmamızın birinci bölümünde Gazalî'nin Tehafüt el-Felasife kitabının on yedinci meselesinde ele aldığı nedensellik eleştirisini inceleyeceğiz. İkinci bölümde ise Malebranche'ın okazyonalizmini genel hatlarıyla ele alacağız. Son bölümde de aralarındaki benzerlik ve farklara temas ederek okazyonalizm açısından değerlendireceğiz. Gazalî, Aristo felsefesinin İslam düşüncesine aktarılması ile başlayan meşşai felsefenin savunduğu T . . .anrı'nın yaratmasında ve nedensellikte zorunluluk fikirlerini eleştirmiş ve aklen bu zorunluluğun gösterilemeyeceğini ifade etmiştir. Böylece Tanrı'nın yaratmasını zorunluluk kavramından arındırarak irade kavramıyla yorumlamıştır. Gazalî, meşşaî filozoflara yönelttiği eleştiriler ile felsefeye değil filozofların bazı görüşlerine karşı çıkmıştır. Tehafüt el-Felasife'de ele aldığı nedensellik eleştirisi ile de din ve felsefe arasında uzlaştırıcı bir tavır sergilemiştir. Malebranche ise Descartes'ın ruh ve beden ayrımından hareket ederek bu iki farklı tözün etkileşimini sorgulamıştır. Bu sorgulama onu, nedensel determinizmi inkar ederek Tanrı'nın her defasında nedenleri okazyon olarak kullanmak suretiyle sonuçları meydana getirdiği fikrine ulaştırmıştır. . Tanrı, değişmez okazyonel kanunları belirleyen ve sürekli yaratan iradedir. Biz bu çalışma ile Gazalî ve Malebranche'ın nedensellik eleştirilerini karşılaştırarak Gazalî'nin okazyonalist görüşlerinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz Daha fazlası Daha az

Kilis günlük halk gazetesindeki haberlere göre Hatay meselesi

Nermin Zahide AYDIN

Makale | 2019 | Journal of Universal History Studies 2 ( 1 ) , pp.1 - 18

Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Osmanlı Devleti’nin toprakları işgal edilmiştir. Savaş bitmeden önce İngiltere ve Fransa kendi aralarında yaptıkları anlaşma ile Anadolu’nun güneyini paylaşmışlardır. Anadolu’nun güneyinde yer alan İskenderun ve Antakya bölgesi, tarih boyunca stratejik öneme sahip olmuştur. Bu nedenle Fransa Hatay’ı işgal etmiş, bölgede etkili olmak için çeşitli yatırımlar yapmıştır. Türkiye ise ülke içinde ve dışında Hatay konusunda büyük mücadele vermiştir. Mustafa Kemal, 1923 yılından itibaren bölgenin anavatana katılması için yoğun bir şekilde çalışmaya başlamış ve Tayfur Sökmen’le arkadaşlarını bölgede teşkilatl . . .anmaları için görevlendirmiştir. Mustafa Kemal’in çalışmaları sonucunda Hatay anavatana katılmıştır. Hatay’ın anavatana katılma süreci yerli ve yabancı basında geniş yer bulmuştur. Bu çalışmada Hatay meselesinin ortaya çıkışından, Hatay’ın anavatana katılmasına kadar olan süreçte yaşanan gelişmelerin Kilis Günlük Halk Gazetesinde yer alan haberler doğrultusunda incelenmesi hedeflenmiştir Daha fazlası Daha az

Gömülü teori yaklaşımının karşılaştırmalı bir incelemesi

BEDİRHAN TEKE

Makale | 2023 | Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi Dergisi5 ( 2 ) , pp.190 - 203

Bir araştırma çalışması yapılmadan önce araştırmanın kapsamının ve sürecinin titizlikle hazırlanması gerekmektedir. Bu hazırlık aşamasında ise araştırmacı, çalışmasının kapsamına yönelik seçeceği araştırma yönteminin genel çerçevesini, bu yöntemin ne gibi özelliklerinin olduğunu, bu yönteme uygun olarak nasıl bir araştırma süreci yürüteceğini ve seçtiği yöntemi kullanırken odak noktasının neler olduğunu iyi bilmelidir. Bu sebeple bu çalışma, çalışmalarında Gömülü Teori yaklaşımını kullanmak isteyen araştırmacılara genel bir çerçeve vermek amacıyla yazılmış olup Gömülü Teori’nin ne olduğunu, yaklaşımın türlerini, bu türlerin özellikl . . .erini, yaklaşıma ait araştırma sürecini ve bu süreç içerisinde göz önünde bulundurulması gereken bileşenler hakkında bilgi vermek amacıyla yazılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, yapılan çalışma aracılığı ile mevcut literatürdeki izlenimi genişleterek elde edilen sonuçların daha çeşitli olması umulmakta ve çalışmanın diğer araştırmacılara rehber olmada önemli bir yerinin olduğu düşünülmektedir Daha fazlası Daha az

Sınırın tarihi ve coğrafi yansımaları: Kilis örneği

Meral KUZGUN | Ömer Faruk İNCİLİ

Makale | 2023 | Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi11 ( 34 ) , pp.390 - 421

Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra Osmanlı Devleti’ne ait topraklar bir bir işgal edilmiştir. Bu işgallerden payını alan Kilis önce İngilizlerin sonrasında da Fransızların işgaline uğramıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde Anadolu’nun güney topraklarında teşekkül ettirilen Kuva-yı Milliye Teşkilatı Kilis’te de vücut bulmuştur. Milli Mücadele döneminde Fransızlara karşı büyük bir direnç gösteren Kilis halkı, Sakarya Zaferi sonrası imzalanan Ankara Anlaşması gereğince üç yıllık düşman işgalinden 7 Aralık 1921 tarihinde kurtulmuştur. Düşman işgalinden kurtulmanın sevincini yaşayan Kilis halkının sonraki yıllarda başını . . .ağrıtacak temel konu Ankara Antlaşması’nın 13. maddesinin, Fransa mandası olan Suriye hükümetince gereği gibi uygulanmaması olmuştur. Sonraki süreçlerde sınır komisyonlarca kabul edilip revize edilmişse de fiziki unsurlar ile ayrılmayan bu siyasi sınır Kilis için farklı mekânsal, iktisadi, kültürel ve demografik süreçlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Çalışmada sınırın oluşturulması ve sonrasında yaşanılan durumlar tarihi ve coğrafi bakış açısıyla ele alınmıştır. Sınır etkisini ortaya koyabilmek için Kilis’in yerel basın organı olan günlük gazete arşivi, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, TBMM Gizli Celse Zabıtları ve II. TBMM Zabıt Ceridesi incelenmiş ve çalışma için nitel veriler elde edilmiştir. Coğrafi açıdan sınır etkisini ortaya koyabilmek için sınır çizilmeden önceki Kilis Kazasının potansiyelini belirlemek gerekmiştir. Bu doğrultuda Halep Vilayet Salnamelerinde yer alan Kilis’e bağlı köy yerleşmelerine ulaşılarak 1:200.000 ölçekli topografya haritalarından ve Google Earth Pro yazılımından yararlanılarak köylerin muhtemel lokasyonları belirlenmiştir. Belirlenen yerleşme lokasyonları, ArcGIS 10.3 coğrafi bilgi sistemleri yazılımı kullanılarak dağılış haritalarına dönüştürülmüştür. Sınır etkisini en iyi yansıtan somut verilerin diğeri ise nüfus verileridir. Sınır öncesi nüfus verilerine Halep Vilayet Salnamelerinden, sınır sonrasındaki nüfus verilerine ise Genel Nüfus Sayımı sonuçlarından ulaşılmıştır. Nüfus sayıları karşılaştırıldığında Kilis, sınır oluşturulduktan sonra nüfus kaybeden ve merkeziyetin zayıfladığı bir yer olarak karşımıza çıkar. Çünkü Halep’e bağlılığıyla güç kazanan Kilis, bu fonksiyonunu sınırdan sonra büyük ölçüde kaybetmiştir. Dolayısıyla sınır, Kilis’in kaderi olmuştur. Kilis’te sınır bir yandan korku, tehdit, resmiyeti ifade ederken diğer taraftan vaz geçilmeyen illegal sınır ticaretiyle halkın bir kesiminin geçim kapısı olmuştur Daha fazlası Daha az

Akademisyen kullanım kılavuzuna erişmek için buraya tıklayınız
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms