Filtreler
Filtreler
Bulunan: 24 Adet 0.000 sn
Tam Metin [2]
Yayın Dili [1]
Tez Danışmanı [3]
Tür [1]
Kampüs alanlarında meydan tasarımı: Kilis 7 Aralık Üniversitesi örneği

Saliha TAŞÇIOĞLU

Makale | 2019 | Bartın Orman Fakültesi Dergisi21 ( 2 ) , pp.246 - 256

Meydanlar insanların bir araya gelerek sosyal aktivitelerde bulunduğu ve kentin genel karakterine uygun olarak şekillenen, belirli sınırlar ile çevrelenmiş mekânlar olarak ifade edilebilir. Günümüzde meydanların, ticari, kültürel ve rekreasyonel amaçlı kullanımları oldukça yaygındır. Özelikle gençlerin bir araya geldiği, sosyal ilişkiler kurduğu, fizyolojik ihtiyaçlarını karşıladığı, kişisel gelişime ve sosyalleşmeye yönelik kazanımları elde ettiği üniversite kampüsünde yer alan meydan karakteri taşıyan mekânlar oldukça önemlidir. Kilis 7 Aralık Üniversitesi 2007 itibariyle kurulmuş ve fiziksel gelişimini sürdürmektedir. Kampüs yapı . . .lanması sonrası sosyal etkinliklere de ev sahipliği yapabilecek bir mekân olarak meydan peyzaj tasarım projesi oluşturulmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu ihtiyaç doğrultusunda yapılan proje ile mekanın sosyal ve kültürel etkinliklerin gerçekleştirilebilmesine izin vermesinin yanı sıra günlük kullanıma da fırsat veren bir yaklaşım içerisinde olmasına önem gösterilmiştir. Söz konusu proje üniversite yönetimi tarafından uygulanmış ve üniversite kullanıcıları tarafından sıklıkla tercih edilen bir mekân haline gelmiştir. Bu çalışmanın amacı Kilis 7 Aralık Üniversitesi özelinde gerçekleştirilen kampüs meydan tasarımını proje ve uygulama aşamalarıyla birlikte incelemektir. Bu bağlamda yapılan çalışmanın kampüs meydanlarının tasarımına ve kullanımına yönelik önemli ipuçları verme niteliğinde olacağı düşünülmektedir. Böylelikle yeni yapılacak olan benzer projelere kurgusal bağlamda katkılarda bulunabilecektir Daha fazlası Daha az

Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü üzerine Kilis basınında yer alan haberler

Nermin Zahide AYDIN

Makale | 2019 | Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi Dergisi1 ( 1 ) , pp.68 - 79

Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna doğru Suriye Cephesi’nde savaşan Türk ordusu yenildi. Bu nedenle ordu merkezi Kilis mülki sınırları içinde yer alan Katma’ya taşındı. Mustafa Kemal Paşa, Katma’da ambarda bulunan bütün yiyeceklerin Kilis’e getirilmesini emretti ve 28 Ekim 1918 tarihinde Katma’dan Kilis’e geldi. Kendisini, Cemiyet-i İslamiye’nin üyesi olan ve Kilis’i her türlü işgale karşı koruyan Kilisli gençler karşıladı. Mustafa Kemal Paşa, gerekli incelemeleri yaptıktan sonra Kilis’ten ayrıldı. Kilis’te Cemiyet-i İslamiye’nin himayesinde oluşturulan milis güçlerinin kentlerini koruması, Mustafa Kemal Paşa üzerinde olumlu etki bırak . . .tı. Kilis halkının mücadelesini gittiği yerlerde örnek olarak gösterdi.Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra Mustafa Kemal Paşa, birçok alanda yenilikler yaptı. Yapılan yeniliklerden sonra devlet hızla büyüdü. Hayatı mücadele ile geçen Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlığı, 1937 yılının sonuna doğru bozulmaya başladı. Fakat O, bozulan sağlığına rağmen çalışmaya devam etti. 1938 yılında karaciğerindeki rahatsızlığın tekrar ortaya çıktığı ve sağlığının bozulduğu haberlerini alan Kilis halkı ve Kilis basını konunun aslını öğrenmek için büyük çaba sarf etti. Hayatını Türk Milleti’ne adayan Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938’de hayata gözlerini yumdu. Mustafa Kemal Atatürk’ün yeniliklerine bağlı olan ve Milli Mücadele döneminde O’nun önderliğinde savaşan Kilis halkı O’nun ölüm haberini büyük bir üzüntü öğrendi. Her yaş grubundan yüzlerce insan İstanbul ve Ankara’da yapılan cenaze törenine katıldı.Mustafa Kemal Atatürk’ün Dünya devletleri ile kurduğu dostluk ilişkisi, onun ölümünden sonra Dünya basınında geniş oranda yer almasına neden oldu. Gerek dünya basınında gerekse yerli basında Mustafa Kemal’e duyulan saygı ve sevgiden bahsedildi. Kilis’te 1938 tarihinde yayınlanan Kilis Günlük Halk Gazetesi’nde Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünü ve icraatlarını anlatan haberler yayınlandı. Gazete, Kilis halkının duygularına bir anlamda tercüman oldu. Çalışmamızda Kilis basınında yer alan haberlere dayanarak Kilis halkının Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerine ve yeniliklerine olan bağlılıkları ve onun ölümünden duydukları üzüntü meydana çıkarılmaya çalışıldı Daha fazlası Daha az

Kilis günlük halk gazetesindeki haberlere göre Hatay meselesi

Nermin Zahide AYDIN

Makale | 2019 | Journal of Universal History Studies 2 ( 1 ) , pp.1 - 18

Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Osmanlı Devleti’nin toprakları işgal edilmiştir. Savaş bitmeden önce İngiltere ve Fransa kendi aralarında yaptıkları anlaşma ile Anadolu’nun güneyini paylaşmışlardır. Anadolu’nun güneyinde yer alan İskenderun ve Antakya bölgesi, tarih boyunca stratejik öneme sahip olmuştur. Bu nedenle Fransa Hatay’ı işgal etmiş, bölgede etkili olmak için çeşitli yatırımlar yapmıştır. Türkiye ise ülke içinde ve dışında Hatay konusunda büyük mücadele vermiştir. Mustafa Kemal, 1923 yılından itibaren bölgenin anavatana katılması için yoğun bir şekilde çalışmaya başlamış ve Tayfur Sökmen’le arkadaşlarını bölgede teşkilatl . . .anmaları için görevlendirmiştir. Mustafa Kemal’in çalışmaları sonucunda Hatay anavatana katılmıştır. Hatay’ın anavatana katılma süreci yerli ve yabancı basında geniş yer bulmuştur. Bu çalışmada Hatay meselesinin ortaya çıkışından, Hatay’ın anavatana katılmasına kadar olan süreçte yaşanan gelişmelerin Kilis Günlük Halk Gazetesinde yer alan haberler doğrultusunda incelenmesi hedeflenmiştir Daha fazlası Daha az

Sınırın tarihi ve coğrafi yansımaları: Kilis örneği

Meral KUZGUN | Ömer Faruk İNCİLİ

Makale | 2023 | Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi11 ( 34 ) , pp.390 - 421

Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra Osmanlı Devleti’ne ait topraklar bir bir işgal edilmiştir. Bu işgallerden payını alan Kilis önce İngilizlerin sonrasında da Fransızların işgaline uğramıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde Anadolu’nun güney topraklarında teşekkül ettirilen Kuva-yı Milliye Teşkilatı Kilis’te de vücut bulmuştur. Milli Mücadele döneminde Fransızlara karşı büyük bir direnç gösteren Kilis halkı, Sakarya Zaferi sonrası imzalanan Ankara Anlaşması gereğince üç yıllık düşman işgalinden 7 Aralık 1921 tarihinde kurtulmuştur. Düşman işgalinden kurtulmanın sevincini yaşayan Kilis halkının sonraki yıllarda başını . . .ağrıtacak temel konu Ankara Antlaşması’nın 13. maddesinin, Fransa mandası olan Suriye hükümetince gereği gibi uygulanmaması olmuştur. Sonraki süreçlerde sınır komisyonlarca kabul edilip revize edilmişse de fiziki unsurlar ile ayrılmayan bu siyasi sınır Kilis için farklı mekânsal, iktisadi, kültürel ve demografik süreçlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Çalışmada sınırın oluşturulması ve sonrasında yaşanılan durumlar tarihi ve coğrafi bakış açısıyla ele alınmıştır. Sınır etkisini ortaya koyabilmek için Kilis’in yerel basın organı olan günlük gazete arşivi, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, TBMM Gizli Celse Zabıtları ve II. TBMM Zabıt Ceridesi incelenmiş ve çalışma için nitel veriler elde edilmiştir. Coğrafi açıdan sınır etkisini ortaya koyabilmek için sınır çizilmeden önceki Kilis Kazasının potansiyelini belirlemek gerekmiştir. Bu doğrultuda Halep Vilayet Salnamelerinde yer alan Kilis’e bağlı köy yerleşmelerine ulaşılarak 1:200.000 ölçekli topografya haritalarından ve Google Earth Pro yazılımından yararlanılarak köylerin muhtemel lokasyonları belirlenmiştir. Belirlenen yerleşme lokasyonları, ArcGIS 10.3 coğrafi bilgi sistemleri yazılımı kullanılarak dağılış haritalarına dönüştürülmüştür. Sınır etkisini en iyi yansıtan somut verilerin diğeri ise nüfus verileridir. Sınır öncesi nüfus verilerine Halep Vilayet Salnamelerinden, sınır sonrasındaki nüfus verilerine ise Genel Nüfus Sayımı sonuçlarından ulaşılmıştır. Nüfus sayıları karşılaştırıldığında Kilis, sınır oluşturulduktan sonra nüfus kaybeden ve merkeziyetin zayıfladığı bir yer olarak karşımıza çıkar. Çünkü Halep’e bağlılığıyla güç kazanan Kilis, bu fonksiyonunu sınırdan sonra büyük ölçüde kaybetmiştir. Dolayısıyla sınır, Kilis’in kaderi olmuştur. Kilis’te sınır bir yandan korku, tehdit, resmiyeti ifade ederken diğer taraftan vaz geçilmeyen illegal sınır ticaretiyle halkın bir kesiminin geçim kapısı olmuştur Daha fazlası Daha az

Geleneklerin aktarım süresince mutfak kültürünün rolü: Kilis örneği

Fatih YILDIZ | Melda AKBABA | Gamze ÖZEL | Melih AYDIN

Makale | 2018 | Researcher6 ( 2 ) , pp.113 - 122

Bu çalışmada Kilis ilinde geçmişi ve bugünü ile yemeklerin ritüellerdeki yeri ve etkisi ile ilgili bilgiler elde edilmeye çalışılmıştır. Toplumda var olan inançlar, değerler, gelenek ve görenekler o toplumun kültürünü oluşturur. Kültürün bütünleyici parçalarından olan yemek, insanlık tarihi boyunca birçok gelişim göstermiştir. Bu gelişim ile fizyolojik olan beslenme ihtiyacı zamanla tüketim davranışlarını geliştirmiş ve bu davranışlar beslenmeyi biyolojik bir eylemden kültürel bir olgu haline dönüştürmüştür. Bireysel ve toplumsal yönüyle insan hayatı için vazgeçilmez olan yemek, birçok geleneğin içinde kendine yer bulmuştur.Gelenekl . . .erde mutluluk ve hüznün paylaşımında ilk sıralarda yer alan yemek, nesilden nesile aktarılırken bir bütün oluşturmuş ve günümüze kadar gelmiştir. İnsanlığın ilk yerleşik hayata geçtiği topraklar olan Mezopotamya içinde yer alan Kilis ili geçmişten getirdiği kültür ve inançların izlerini taşımakta aynı zamanda farklı kültür ve inançların yaşandığı bir il konumundadır. Bu çalışmada ilin geleneklerinde yer alan mutfak kültürünü araştırmak üzere nitel araştırma tekniği olan görüşme tekniği kullanılarak 13 kişi ile yüz yüze görüşülerek bilgiler elde edilmiştir. Yapılan çalışmaya göre doğum, evlilik, ölüm, dini bayramlar, adak, ziyaretler, özel günler ve bu günlerde yapılan yemekler ile ilgili bilgi toplanarak, geleneklerin içinde yer alan mutfak kültürü yemekleri çıkarılmıştı Daha fazlası Daha az

Kahramanmaraş Depremleri Sonrası Afet Yönetiminde Sosyal Hizmet Uygulamaları

Metin Gani TAPAN

Makale | 2023 | Yedi Aralık Sosyal Araştırmalar Dergisi (YASAD)2 ( 1 ) , pp.1 - 18

Türkiye deprem riski yüksek bir ülkedir. 2023 yılının Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş depremleri toplamda 11 ilde çok ciddi can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Deprem gibi insan yaşamını çok boyutlu etkileyen afetlerin yönetimi, afet sonrası yapılacak çalışmaların niteliği ve sosyal hizmet uygulamalarının oldukça önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Derleme niteliğinde yapılan bu çalışmada: afet ve afet yönetimi kavramsal olarak açıklanmış sonrasında ise deprem sonrası yapılan çalışmalar sosyal hizmet müdahale modeli üzerinden değerlendirilmiştir. Müdahale boyutunda sosyal yatırımlar, ekonomik katılım, politik güçlendirme . . . ile insani yatırımlar başlıklarında güçlü yönlerin olduğu öte yandan bu alanlarda bazı hizmet boşluklarının olduğu görülmüştür. Bu bağlamda afet öncesi ve sonrasına yönelik sosyal politika uygulamalarının gözden geçirilmesi, mülteci/göçmenlere yönelik planlamanın yapılması önemlidir. Öte yandan afetlerde kullanılacak fonların oluşturulması, afetzedelerin hizmetlere erişiminde sosyal hizmet uzmanlarının savunuculuk yapmalarının aynı zamanda mağdurlara ve yardım profesyonellerine psikiyatrik destek sağlanmasına gereksinim olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak sosyal hizmet uzmanlarının: depremzedelerin güvenli alanlarda yeni bir yaşam kurmalarına destek olmaları, kamu ve özel yardım kuruluşları ile müracaatçılar arasında köprü görevi üstlenmeleri, kamu ve özel destek kaynaklarının müracaatçılara eşit ulaştırılması için bilgi toplama ve kayıt çalışmalarını yürütmelerinin, yas terapisi ve psikolojik danışmanlık yapmaları son olarak kriz yönetimi rollerini üstlenmelerinin önemli olduğu vurgulanmıştır. Daha fazlası Daha az

Engelli öğrencilerin beden eğitimi ve spor dersine yönelik tutumlarının incelenmesi

Ali Kemal TAŞKIN | Yunus GÜR

Makale | 2022 | Spor Eğitim Dergisi6 ( 3 ) , pp.149 - 156

Araştımanın amacı engelli öğrencilerin beden eğitimi ve spor dersine karşı tutumlarının hangi seviyede olduğunu tespit etmektir. Çalışmamızın örneklem grubunu Gaziantep ilinde eğitim gören çeşitli engele sahip 100 erkek, 41 kadın olmak üzere toplam 141 engelli öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada kişisel bilgilere ulaşmak için demografik bilgiler formu, beden eğitimi ve spor dersine karşı tutumları belirleyebilmek için Güven Karahan ve Kuru (2015) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan “Engelliler Beden Eğitimi ve Spor Dersi Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Kişisel bilgiler ve ölçek maddelerine verilen cevapların çözümlenm . . .esinde SPSS 22.0 programından faydalanılmıştır. Kolmogorov Simirnov testi sonucunda verilerin normal dağıldığı tespit edilmiştir. İkili değişkenler için Independent-T test, üç ve daha fazla olan değişkenler için ise One Way Anova testi uygulanmıştır. Çalışma sonucunda erkek engelli öğrencilerin kadın engellilere göre beden eğitimi dersine karşı daha olumlu tutumlar sergiledikleri (t=- 4,308; Daha fazlası Daha az

Gazzali'nin nedensellik anlayışı ile Malebranche'ın okazyonalizminin karşılaştırılması

Muharrem ŞAHİNER

Makale | 2014 | Kilis 7 Aralık Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi4 ( 7 ) , pp.1 - 27

Zorunlu nedenselliği reddeden ve her defasında Tanrı'nın neden ile sonuç arasındaki bağı yarattığını ifade eden okazyonalizm görüşü Malebranche ve Gazalî'nin felsefelerinin bir parçasını oluşturmaktadır. Biz çalışmamızın birinci bölümünde Gazalî'nin Tehafüt el-Felasife kitabının on yedinci meselesinde ele aldığı nedensellik eleştirisini inceleyeceğiz. İkinci bölümde ise Malebranche'ın okazyonalizmini genel hatlarıyla ele alacağız. Son bölümde de aralarındaki benzerlik ve farklara temas ederek okazyonalizm açısından değerlendireceğiz. Gazalî, Aristo felsefesinin İslam düşüncesine aktarılması ile başlayan meşşai felsefenin savunduğu T . . .anrı'nın yaratmasında ve nedensellikte zorunluluk fikirlerini eleştirmiş ve aklen bu zorunluluğun gösterilemeyeceğini ifade etmiştir. Böylece Tanrı'nın yaratmasını zorunluluk kavramından arındırarak irade kavramıyla yorumlamıştır. Gazalî, meşşaî filozoflara yönelttiği eleştiriler ile felsefeye değil filozofların bazı görüşlerine karşı çıkmıştır. Tehafüt el-Felasife'de ele aldığı nedensellik eleştirisi ile de din ve felsefe arasında uzlaştırıcı bir tavır sergilemiştir. Malebranche ise Descartes'ın ruh ve beden ayrımından hareket ederek bu iki farklı tözün etkileşimini sorgulamıştır. Bu sorgulama onu, nedensel determinizmi inkar ederek Tanrı'nın her defasında nedenleri okazyon olarak kullanmak suretiyle sonuçları meydana getirdiği fikrine ulaştırmıştır. . Tanrı, değişmez okazyonel kanunları belirleyen ve sürekli yaratan iradedir. Biz bu çalışma ile Gazalî ve Malebranche'ın nedensellik eleştirilerini karşılaştırarak Gazalî'nin okazyonalist görüşlerinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz Daha fazlası Daha az

12 – 14 Yaş obez çocuklarda rekreatif amaçlı yürüme egzersizinin benlik saygısı üzerine etkisinin incelenmesi

Cengiz TAŞKIN | Mehmet Ferhat KARAOĞLAN

Makale | 2019 | Asos Journal the journal of Academic Social Science

Bu çalışmanın amacı; rekreatif amaçlı yürüyüş egzersizinin obez çocuklarda benlik saygısı üzerine etkisinin incelenmesidir. Yaşları 12-14 arasında değişen 20 obez sedanter çocuk çalışmanın deney gurubunu, yine yaşları 12-14 arasında değişen 20 2 obez olmayan sedanter çocuk ise kontrol gurubunu oluşturmuştur. Deney gurubu 8 haftalık rekreatif amaçlı yürüyüş egzersizine tabii tutulmuş olup, kontrol gurubu ise herhangi bir egzersiz faaliyetine tabii tutulmamıştır. Araştırmada bireylerin benlik saygısı düzeylerinin belirlenmesinde on sorudan oluşan Rosenberg benlik saygısı ölçeğinin alt kategorisi kullanılmıştır. Elde edilen verilerin d . . .eğerlendirilmesinde ve hesaplanmasında SPSS 22 IBM istatistik paket program kullanılmıştır. Veriler ortalama ve standart sapma olarak özetlenmiştir. Yapılan analizler sonucunda; Rekreatif amaçlı yürüyüş egzersizi yapan deney gurubunun benlik saygısı düzeylerinde istatiksel olarak anlamlı derecede iyileşme saptanırken, kontrol gurubunu oluşturan bireylerin benlik saygısı düzeylerinde istatiksel olarak herhangi bir değişiklik saptanmamıştır. Sonuç olarak rekreatif amaçlı yürüyüş egzersizlerinin obez çocuklarda 1 12 – 14 Yaş Obez Çocuklarda Rekreatif Amaçlı Yürüme Egzersizinin Benlik Saygısı Üzerine Etkisinin İncelenmesi ( Bu makale benim yüksek lisans tezimden türetmiş olduğum makaledir. Bilgilerinize saygılarımla… ) 12 – 14 Yaş Obez Çocuklarda Rekreatif Amaçlı Yürüme Egzersizinin Benlik Saygısı Üzerine Etkisinin İncelenmesi vücut kitle indekslerindeki iyileşmeyle birlikte bu iyileşmeye bağlı olarak benlik saygısı düzeylerinde olumlu etkiler yarattığını söyleyebiliriz Daha fazlası Daha az

Kilis Şehrinin Demografik Yapılanması

Bilgehan PAMUK

Makale | 2023 | Yedi Aralık Sosyal Araştırmalar Dergisi (YASAD)2 ( 1 ) , pp.31 - 48

Kilis, pek çok medeniyetin mücadelesine sahne olan bir alanda yer almakla birlikte ismi tarihi kaynaklarda pek fazla geçmemişti. 16. yüzyılda Osmanlıların doğu politikası kapsamında Anadolu’daki hâkimiyet mücadelesine katılmasıyla birlikte 1516 yılında Kilis’i idareleri altına aldılar. Başlangıçta küçük bir köy statüsünde olan Kilis, 16. yüzyılın ortalarına doğru merkezi yönetimimin izlediği iskân siyaseti sonucunda şehir kimliği kazanmıştı. Özellikle Canboladoğlu ailesinin katkılarıyla da yüzyılın sonlarına oldukça mamur bir görünüm elde etmişti. Gelişiminin göstergesi olarak önce nahiye merkezi, sonra kaza merkezi ve en nihayetind . . .e sancak merkezi bir şehir statüsüne ulaşmıştı 17. ve 18. yüzyılda da Kilis’in gelişmesi ve genişleme devam etmişti. Modernleşme çağının egemen olduğu 19. yüzyılda ise değişen dünya düzeni içerisinde önceki yüzyıllardan farklı bir Kilis şehri kendisini gösterdi. Süreç içerinde bir defa istila yaşayan şehir, 20. yüzyılın başlarına kadar kaza merkezi bir şehir statüsünü sürdürmüştü. Şehirlerin gelişim süreçleri konusunda demografik bilgiler çok önem arz etmekteydi. Dolayısıyla Kilis şehrinin inkişaf ve tekamülünü net bir şekilde ortaya koyabilme noktasında tarihi kaynakların verdiği bilgiler ışığında demografik yapısı ortaya konulmaya çalışıldı Daha fazlası Daha az

Gömülü teori yaklaşımının karşılaştırmalı bir incelemesi

BEDİRHAN TEKE

Makale | 2023 | Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi Dergisi5 ( 2 ) , pp.190 - 203

Bir araştırma çalışması yapılmadan önce araştırmanın kapsamının ve sürecinin titizlikle hazırlanması gerekmektedir. Bu hazırlık aşamasında ise araştırmacı, çalışmasının kapsamına yönelik seçeceği araştırma yönteminin genel çerçevesini, bu yöntemin ne gibi özelliklerinin olduğunu, bu yönteme uygun olarak nasıl bir araştırma süreci yürüteceğini ve seçtiği yöntemi kullanırken odak noktasının neler olduğunu iyi bilmelidir. Bu sebeple bu çalışma, çalışmalarında Gömülü Teori yaklaşımını kullanmak isteyen araştırmacılara genel bir çerçeve vermek amacıyla yazılmış olup Gömülü Teori’nin ne olduğunu, yaklaşımın türlerini, bu türlerin özellikl . . .erini, yaklaşıma ait araştırma sürecini ve bu süreç içerisinde göz önünde bulundurulması gereken bileşenler hakkında bilgi vermek amacıyla yazılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, yapılan çalışma aracılığı ile mevcut literatürdeki izlenimi genişleterek elde edilen sonuçların daha çeşitli olması umulmakta ve çalışmanın diğer araştırmacılara rehber olmada önemli bir yerinin olduğu düşünülmektedir Daha fazlası Daha az

Çiftçilerin memnuniyetini etkileyen faktörlerin analiz edilmesi: Kilis örneği

Mustafa ÖZER | Seyfiddin DAL

Makale | 2022 | Uluslararası Ticaret ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (UTEAD)6 ( 2 ) , pp.81 - 91

Araştırmanın amacı Kilis ilinde organik zeytin yağı üretimi yapan çiftçilerin devlet tarafından verilen desteklemelerle organik ürünün fiyatından memnuniyetini ve sektörün geleceğinden beklentilerini etkileyen faktörleri analiz etmektir. Daha önce bu yönde yapılan bir çalışmaya literaturde rastlanmamaktadır. Araştırmada kullanılan bağımsız değişkenler; yaş, tecrübe, hanedeki kişi sayısı, gelir durumu, eğitim durumu, medeni durum, cinsiyet, gelir kaynağı, birlik üyeliği gibi değişkenlerdir. Araştırmada anketle veri toplama yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama sürecinde Kilis’te organik zeytinyağı üretimi yapan 445 üreticinin tamamına . . . ulaşmak amaçlanmıştır. 445 kişiye ulaşmak için 19 mahalle, 3 ilçe ve 63 köy ziyareti gerçekleşmiştir.Çiftçilerin 279'una (%63) ulaşılabilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde, çok değişkenli PROBIT analiz yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntem için de STATA 13.2 analiz programından yararlanılmıştır. Analiz sonuçlarını göre; çiftçilerin gelir seviyesindeki artış zeytinyağı satış fiyatından memnuniyeti ve sektörün geleceğinden umutlu olma durumunu pozitif yönde etkilemektedir. Çiftçilerin eğitim seviyesi arttıkça devlet teşviklerinden memnun olma düzeyleri azalmaktadır. Tecrübeleri arttıkça zeytinyağı satış fiyatından memnuniyetleri azalmaktadır Daha fazlası Daha az

Akademisyen kullanım kılavuzuna erişmek için buraya tıklayınız
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms