Filtreler
Filtreler
Bulunan: 21 Adet 0.001 sn
Tam Metin [2]
Yayın Dili [3]
Tez Danışmanı [1]
Kilis Yahudi Cemaati ve onlardan kalan bir miras: Kilis Sinagogu

Abdullah ALTUNCU | Akın TERCANLI

Makale | 2022 | On Dokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi52 ( 52 ) , pp.287 - 322

Yahudi Tarihi, farklı dönemlerde ve ayrı coğrafyalarda yaşayan Yahudi topluluklarının birikimlerinden, tecrübelerinden, kültürel dokularından, dini hayatlarından ve belki de en önemlisi hem bireysel hem de toplumsal yaşanmışlıklarından oluşmaktadır. Erken dönemlerden itibaren Anadolu’da görülen Yahudi topluluklarının bir çoğu günümüze kadar varlığını korunmuştur. Bu topluluklardan birisi de Halep Hahambaşılığına bağlı olarak 1960’lı yıllara kadar varlığını koruyan Kilis Yahudi cemaati olmuştur. Kendisine ait sinagogu, okulları ve mezarlığı bulunan Kilisli Yahudilerin, Müslüman komşuları ile aynı mahalleler içerisinde yaşamış oldukla . . .rı bilinmektedir. Birbirinden farklı pek çok dini cemaate ev sahipliği yapmış olan Kilis’te, varlığını en uzun süre devam ettiren topluluk Yahudiler olmuştur. Muhafazakâr bir dini hayatlarının olduğu bilinen Kilisli Yahudiler, genel olarak ticaretle uğraşmışlardır.Milli Mücadele döneminde ise Fransızlara karşı Türklerin yanında yer almıştır. Şehirde yaşamış olan Yahudi cemaatine ait yapıların mevcut izleri, bu topluluğun mimari ve kültürel yapıları hakkında bilgi vermektedir. Bütün bu bilgilere ek olarak Kilis’te Yahudilerin yakın döneme kadar yaşamış olmaları sebebiyle Yahudilerle ilgili hatıraların, toplumsal hafızada halen canlı olduğu görülmektedir. Karşılıklı saygı, hoşgörü ve gösterilen değer üzerinden şekillenen ilişki hem Müslüman hem de Yahudiler tarafından bozulmadan sürdürülmüştür. Bu bağlamda Kilis Sinagogu’nun yakın tarihte yapılan restorasyonu da büyük anlam taşımaktadır. Bu makalede Kilis Yahudi cemaati, sinagogların Yahudi topluluklar açısından kurumsal önemi ve son olarak Kilis Sinagogu’nun yapısal özellikleri ele alınacaktır Daha fazlası Daha az

Bölünebilme kurallarını konusunun öğretimine yönelik bir çalışma

BEDİRHAN TEKE

Bildiri | | UBAK Conferences Publishing House

Munzur 4th International Conference On Social Sciences'nde sunulan bildiri.

1964-2022 yılları arasında İşletme Ana Bilim Dalı'nda hazırlanan tezlerin Gizli Dirichlet Tahsisi Yöntemi ile konu modellemesi

Mehmet ÖZÇALICI

Makale | 2023 | Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi23 ( 1 ) , pp.163 - 188

Bilimsel bilginin üretilmesini sağlayan en önemli araçlar üniversitelerde hazırlanan lisansüstü tezlerdir. Bilim dallarında hazırlanan lisansüstü tezlerin içerik, bibliyometrik veya konu analizine tabi tutulması, söz konusu bilim dalındaki gelişim düzeyinin tespit edilmesi açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı, değişen çevre koşullarına göre yeniden şekillenmesi kaçınılmaz olan, İşletme Ana Bilim Dalı’nda yayınlanan tezlerin konu modellemesini gerçekleştirmektir. Çalışmada, 1964-2022 yılları arasında Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Tez Merkezi’ne kayıtlı ve İşletme Ana Bilim Dalı’nda hazırlanmış olan 29.381 tane lisanü . . .stü tezin özet kısmı kullanılmıştır. Özetlerin analiz edilmesi için Gizli Dirichlet Tahsisi analizinden yararlanılmıştır. Tez özetlerine ait tanımlayıcı istatistikler tablolar halinde sunulmuştur. Sonuçta, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde 2020 ve 2021 yıllarında yayınlanan tezlerin %15’inin İşletme Ana Bilim Dalı ile ilgili olduğu tespit edilmiştir. Analiz sonucunda tezlerin; muhasebe, pazarlama, finans ve yönetim olmak üzere dört farklı konuda incelenebileceği ve 2021 yılında tezlerde en sık kullanılan kelimelerin; analiz, sonuç, örgüt, veri ve ilişki olduğu belirlenmiştir. 1995 ile 2012 yılları arasında muhasebe ile ilgili, 2013 yılından 2022 yılına kadar ise yönetim konusunda yayınlanan tezlerin sayısının baskın olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır Daha fazlası Daha az

Kilis Şehrinin Demografik Yapılanması

Bilgehan PAMUK

Makale | 2023 | Yedi Aralık Sosyal Araştırmalar Dergisi (YASAD)2 ( 1 ) , pp.31 - 48

Kilis, pek çok medeniyetin mücadelesine sahne olan bir alanda yer almakla birlikte ismi tarihi kaynaklarda pek fazla geçmemişti. 16. yüzyılda Osmanlıların doğu politikası kapsamında Anadolu’daki hâkimiyet mücadelesine katılmasıyla birlikte 1516 yılında Kilis’i idareleri altına aldılar. Başlangıçta küçük bir köy statüsünde olan Kilis, 16. yüzyılın ortalarına doğru merkezi yönetimimin izlediği iskân siyaseti sonucunda şehir kimliği kazanmıştı. Özellikle Canboladoğlu ailesinin katkılarıyla da yüzyılın sonlarına oldukça mamur bir görünüm elde etmişti. Gelişiminin göstergesi olarak önce nahiye merkezi, sonra kaza merkezi ve en nihayetind . . .e sancak merkezi bir şehir statüsüne ulaşmıştı 17. ve 18. yüzyılda da Kilis’in gelişmesi ve genişleme devam etmişti. Modernleşme çağının egemen olduğu 19. yüzyılda ise değişen dünya düzeni içerisinde önceki yüzyıllardan farklı bir Kilis şehri kendisini gösterdi. Süreç içerinde bir defa istila yaşayan şehir, 20. yüzyılın başlarına kadar kaza merkezi bir şehir statüsünü sürdürmüştü. Şehirlerin gelişim süreçleri konusunda demografik bilgiler çok önem arz etmekteydi. Dolayısıyla Kilis şehrinin inkişaf ve tekamülünü net bir şekilde ortaya koyabilme noktasında tarihi kaynakların verdiği bilgiler ışığında demografik yapısı ortaya konulmaya çalışıldı Daha fazlası Daha az

Kahramanmaraş Depremleri Sonrası Afet Yönetiminde Sosyal Hizmet Uygulamaları

Metin Gani TAPAN

Makale | 2023 | Yedi Aralık Sosyal Araştırmalar Dergisi (YASAD)2 ( 1 ) , pp.1 - 18

Türkiye deprem riski yüksek bir ülkedir. 2023 yılının Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş depremleri toplamda 11 ilde çok ciddi can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Deprem gibi insan yaşamını çok boyutlu etkileyen afetlerin yönetimi, afet sonrası yapılacak çalışmaların niteliği ve sosyal hizmet uygulamalarının oldukça önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Derleme niteliğinde yapılan bu çalışmada: afet ve afet yönetimi kavramsal olarak açıklanmış sonrasında ise deprem sonrası yapılan çalışmalar sosyal hizmet müdahale modeli üzerinden değerlendirilmiştir. Müdahale boyutunda sosyal yatırımlar, ekonomik katılım, politik güçlendirme . . . ile insani yatırımlar başlıklarında güçlü yönlerin olduğu öte yandan bu alanlarda bazı hizmet boşluklarının olduğu görülmüştür. Bu bağlamda afet öncesi ve sonrasına yönelik sosyal politika uygulamalarının gözden geçirilmesi, mülteci/göçmenlere yönelik planlamanın yapılması önemlidir. Öte yandan afetlerde kullanılacak fonların oluşturulması, afetzedelerin hizmetlere erişiminde sosyal hizmet uzmanlarının savunuculuk yapmalarının aynı zamanda mağdurlara ve yardım profesyonellerine psikiyatrik destek sağlanmasına gereksinim olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak sosyal hizmet uzmanlarının: depremzedelerin güvenli alanlarda yeni bir yaşam kurmalarına destek olmaları, kamu ve özel yardım kuruluşları ile müracaatçılar arasında köprü görevi üstlenmeleri, kamu ve özel destek kaynaklarının müracaatçılara eşit ulaştırılması için bilgi toplama ve kayıt çalışmalarını yürütmelerinin, yas terapisi ve psikolojik danışmanlık yapmaları son olarak kriz yönetimi rollerini üstlenmelerinin önemli olduğu vurgulanmıştır. Daha fazlası Daha az

Osmanlı vilayetlerinde mesleki-teknik eğitimin gelişimine bakışlar: Bursa Sanayi Mektebi

Mehmet Ali YILDIRIM

Makale | 2013 | Karadeniz Araştırmaları Balkan, Kafkas, Doğu Avrupa ve Anadolu İncelemeleri Dergisi37 ( 37 ) , pp.71 - 90

Osmanlı döneminde faaliyet gösteren sanayi mekteplerinin ilk örneği, 1863 yılında Niş’te tesis edilen ıslahhânedir. Kimsesiz çocukları sefil ve perişan bir vaziyetten kurtararak topluma kazandırmak amacıyla Mithat Paşa tarafından kurulan Niş Islahhânesi’nin başarısı evvela bölgede ve kısa süre sonra Anadolu’da ıslahhânelerin yaygınlaşmasını sağladı. Öte yandan bu özgün ve fonksiyonel kurumlar zamanla eğitim-öğretim faaliyetleriyle ön plana çıkarak birer mesleki eğitim kurumu halini aldılar. Ancak bu dönüşüm, masrafları yerel yöneticilerin belirlediği ve sabit olmayan kaynaklarla karşılandığından dolayı her ıslahhâne için farklı süre . . . ve zamanlarda gerçekleşti. Dolayısıyla bu çalışmada Anadolu’nun önemli kentlerinden olan Bursa’daki sanayi mektebinin gelişimi ele alınmıştır. Emsalleri gibi 1911 yılına kadar standart bir program ve teşkilat yapısından uzak kalan mektebin, tarihsel süreç içerisinde nasıl bir ilerleme kaydettiği kuruluşundan Cumhuriyet devrine kadar incelenmeye çalışılmıştır Daha fazlası Daha az

Çiftçilerin memnuniyetini etkileyen faktörlerin analiz edilmesi: Kilis örneği

Mustafa ÖZER | Seyfiddin DAL

Makale | 2022 | Uluslararası Ticaret ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi (UTEAD)6 ( 2 ) , pp.81 - 91

Araştırmanın amacı Kilis ilinde organik zeytin yağı üretimi yapan çiftçilerin devlet tarafından verilen desteklemelerle organik ürünün fiyatından memnuniyetini ve sektörün geleceğinden beklentilerini etkileyen faktörleri analiz etmektir. Daha önce bu yönde yapılan bir çalışmaya literaturde rastlanmamaktadır. Araştırmada kullanılan bağımsız değişkenler; yaş, tecrübe, hanedeki kişi sayısı, gelir durumu, eğitim durumu, medeni durum, cinsiyet, gelir kaynağı, birlik üyeliği gibi değişkenlerdir. Araştırmada anketle veri toplama yöntemi kullanılmıştır. Veri toplama sürecinde Kilis’te organik zeytinyağı üretimi yapan 445 üreticinin tamamına . . . ulaşmak amaçlanmıştır. 445 kişiye ulaşmak için 19 mahalle, 3 ilçe ve 63 köy ziyareti gerçekleşmiştir.Çiftçilerin 279'una (%63) ulaşılabilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde, çok değişkenli PROBIT analiz yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntem için de STATA 13.2 analiz programından yararlanılmıştır. Analiz sonuçlarını göre; çiftçilerin gelir seviyesindeki artış zeytinyağı satış fiyatından memnuniyeti ve sektörün geleceğinden umutlu olma durumunu pozitif yönde etkilemektedir. Çiftçilerin eğitim seviyesi arttıkça devlet teşviklerinden memnun olma düzeyleri azalmaktadır. Tecrübeleri arttıkça zeytinyağı satış fiyatından memnuniyetleri azalmaktadır Daha fazlası Daha az

Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Kilis'te modern eğitim

Mehmet Ali YILDIRIM | Ali AKDENİZ

Kitap | 2020 | Kilis 7 Aralık Üniversitesi Kilis Tarihi ve Kültürü Araştırma Merkezi (KİTAM)

Klasik dönem Osmanlı eğitim kurumlarının temelini sıbyan mektepleri oluşturmaktaydı. Temel dini- ahlaki eğitimin verildiği bu mekteplerden mezun olanların devam edebilecekleri yegane eğitim müesseseleri ise medreselerdi. Saray Mektebi diğer adıyla Enderun, merkezde bulunmakta ve saray işlerinde kullanılan personel ile mülki görevliler burada yetiştirilmekteydi.

Akademisyen kullanım kılavuzuna erişmek için buraya tıklayınız
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms