Filtreler
Filtreler
Bulunan: 33 Adet 0.002 sn
Tam Metin [2]
Editör/Editörler [1]
Yayın Dili [1]
Co90Fe10 İnce Filmlerin Manyetik ve Yapısal Özelliklerine Altın Alt Tabaka Etkisi

Sinan DİKEN

Tez | 2013 | Kilis 7 Aralık Üniversitesi

Bu tez çalışmasında iki konu araştırılmıştır; öncelikle 40 nm kalınlıkta nano yapıya sahip kobalt demir (Co90Fe10) manyetik ince filmler doğru akım (DC) manyetik alanda sıçratma tekniği ile 6, 10, 20 ve 30 nm kalınlıkta altın (Au) alt tabakalar üzerine depolanmıştır. İkinci olarak; farklı kalınlıklara sahip bu alt tabakaların Co90Fe10 ince filmler üzerine etkileri incelenmiştir. Manyeto-Optik Kerr etkisi (MOKE) ölçüm sistemi, Manyetik Kuvvet Mikroskobu (MFM), Sıyırma Açısında X-Işını Kırınımı (GI-XRD) ve 4-Nokta Prob (4PP) teknikleri kullanılarak sırasıyla numunelere ait histeresiz döngüleri, domein yapıları, kristal yapıları, many . . .etik ve bazı elektriksel özellikleri elde edilmiştir. MOKE analizi alt tabaka kalınlığı değiştikçe koersivitenin 4,6 Oe değerine kadar düştüğünü göstermiştir. MFM ölçümleri filmlerin domein yapısının değiştiğini fakat ferromanyetik yapıda olduğunu göstermiştir. GI-XRD sonuçları ise filmlerin kristal yapısı, tanecik boyutu ve kırınım piklerinin de alt tabaka kalınlığından etkilendiğini göstermiştir. 4PP sonuçları ise yüzey dirençlerinin film kalınlığına göre değiştiğini ortaya koymuştur. CoFe manyetik ince filmlerin manyetik, yapısal ve bazı elektriksel özelliklerinin Au alt tabaka kalınlığına güçlü bir şekilde bağlı olduğu tespit edilmiştir Daha fazlası Daha az

Liseli Gençlerde Geleneksel Türk Sporlarının Farkındalığının İncelenmesi

Yunus GÜR

Makale | 2019 | MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi8 ( 1 ) , pp.80 - 82

Bu çalışmanın amacı lise düzeyindeki gençlerin geleneksel Türk sporlarının uygulanmasına yönelik eğilimlerinin ve farkındalıklarının belirlenmesidir. Çalışma Gaziantep ilinde lise çağında bulunan 625 (14-19 yaş arası) genç üzerinde yürütülmüştür. Verilerin toplanması araştırmacılar tarafından geliştirilen kişisel bilgiler ve geleneksel Türk sporlarına yönelik görüşlerini belirlemeye yönelik yapılandırılmış soruları içeren anket ile elde edilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde frekans ve yüzdesel oran analizi kullanılmıştır. Sonuçlar incelendiği zaman gençlerin en fazla yapmak istedikleri ve ilgilerini çeken sporların kızak sporu ve at . . .lı okçuluk olduğu görülmektedir. Gençler tarafından en az bilinen branşın ise aba güreşi olduğu görülmektedir. Çalışmanın sonucunda gençlerin geleneksel Türk sporlarından bazı branşlar hakkında yeterli bilgi ve farkındalığa sahip olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Gençlerin geleneksel sporlara ilgi ve eğilimlerinin düşük seviyede olduğu ve yapılacak çeşitli uygulamalarla, ilgi ve bilgilenmelerinin sağlanmasının bu sporların gelecek nesillere aktarılmasında önemli bir eksikliği gidereceği kanaatindeyiz Daha fazlası Daha az

Engelli öğrencilerin beden eğitimi ve spor dersine yönelik tutumlarının incelenmesi

Ali Kemal TAŞKIN | Yunus GÜR

Makale | 2022 | Spor Eğitim Dergisi6 ( 3 ) , pp.149 - 156

Araştımanın amacı engelli öğrencilerin beden eğitimi ve spor dersine karşı tutumlarının hangi seviyede olduğunu tespit etmektir. Çalışmamızın örneklem grubunu Gaziantep ilinde eğitim gören çeşitli engele sahip 100 erkek, 41 kadın olmak üzere toplam 141 engelli öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada kişisel bilgilere ulaşmak için demografik bilgiler formu, beden eğitimi ve spor dersine karşı tutumları belirleyebilmek için Güven Karahan ve Kuru (2015) tarafından geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan “Engelliler Beden Eğitimi ve Spor Dersi Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Kişisel bilgiler ve ölçek maddelerine verilen cevapların çözümlenm . . .esinde SPSS 22.0 programından faydalanılmıştır. Kolmogorov Simirnov testi sonucunda verilerin normal dağıldığı tespit edilmiştir. İkili değişkenler için Independent-T test, üç ve daha fazla olan değişkenler için ise One Way Anova testi uygulanmıştır. Çalışma sonucunda erkek engelli öğrencilerin kadın engellilere göre beden eğitimi dersine karşı daha olumlu tutumlar sergiledikleri (t=- 4,308; Daha fazlası Daha az

Ceza Muhakemesi Hukukunda Avukatlara Tanınan Hukuki Ayrıcalıklar

ZEYNEP BÜŞRA KORKMAZ

Kitap | 2022 | Seçkin Yayınevi

Hukukun üstünlüğünün var olduğu, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, savunmanın özgürce her türlü baskı ve tehditten uzak olarak yapılabildiği hukuk devletinin en büyük göstergelerinden birisi, avukatın bağımsızlığıdır. Bu sebeple ceza muhakemesinin amacına ulaşılmasında ve adil yargılanmanın gerçekleşmesinde bu denli öneme sahip olan, yargının kurucu unsuru ve özgür savunmanın temsilcisi avukata, savunma hakkının korunabilmesi ve etkin bir şekilde kullanılabilmesi için, ceza muhakemesinde bazı ayrıcalıklar tanınmıştır. Bu kapsamda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nda avukatın aranma . . .sı, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişiminin denetlenmesi ve suç sebebiyle yargılanması usulüyle ilgili olumlu düzenlemeler yer almaktadır. Ancak ülkemizde bu hususta hem kuramsal hem de uygulamada bir takım sorunlar yaşanmaktadır. Kitap sayesinde; yargının kurucu unsuru ve özgür savunmanın temsilcisi konumunda olan avukatın, toplum ve yargı nezdinde arz ettiği önemin ortaya konulması, uygulamadan ve mevzuattan kaynaklanan sorunlara çözüm önerileri üretilerek, yasa koyucuya bu sorunların çözümünde ve hukuka aykırı uygulamaların düzeltilmesinde bir nebze de olsa katkı sağlanması hedeflenmiştir. Bu sebeple kitapta; avukatın aranması, iletişiminin denetlenmesi ve yargılanmasına ilişkin genel ilkeler ve mevzuatın öngördüğü usul incelenerek, tespit edilen sorunlara çözüm önerileri sunulmuştur. Kitap bu baskıda gözden geçirilmiş, genişletilmiş, mevzuat değişiklikleri işlenmiş ve yüksek dereceli yargı organlarının güncel kararları eklenmiştir Daha fazlası Daha az

Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümü üzerine Kilis basınında yer alan haberler

Nermin Zahide AYDIN

Makale | 2019 | Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi Dergisi1 ( 1 ) , pp.68 - 79

Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna doğru Suriye Cephesi’nde savaşan Türk ordusu yenildi. Bu nedenle ordu merkezi Kilis mülki sınırları içinde yer alan Katma’ya taşındı. Mustafa Kemal Paşa, Katma’da ambarda bulunan bütün yiyeceklerin Kilis’e getirilmesini emretti ve 28 Ekim 1918 tarihinde Katma’dan Kilis’e geldi. Kendisini, Cemiyet-i İslamiye’nin üyesi olan ve Kilis’i her türlü işgale karşı koruyan Kilisli gençler karşıladı. Mustafa Kemal Paşa, gerekli incelemeleri yaptıktan sonra Kilis’ten ayrıldı. Kilis’te Cemiyet-i İslamiye’nin himayesinde oluşturulan milis güçlerinin kentlerini koruması, Mustafa Kemal Paşa üzerinde olumlu etki bırak . . .tı. Kilis halkının mücadelesini gittiği yerlerde örnek olarak gösterdi.Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra Mustafa Kemal Paşa, birçok alanda yenilikler yaptı. Yapılan yeniliklerden sonra devlet hızla büyüdü. Hayatı mücadele ile geçen Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlığı, 1937 yılının sonuna doğru bozulmaya başladı. Fakat O, bozulan sağlığına rağmen çalışmaya devam etti. 1938 yılında karaciğerindeki rahatsızlığın tekrar ortaya çıktığı ve sağlığının bozulduğu haberlerini alan Kilis halkı ve Kilis basını konunun aslını öğrenmek için büyük çaba sarf etti. Hayatını Türk Milleti’ne adayan Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938’de hayata gözlerini yumdu. Mustafa Kemal Atatürk’ün yeniliklerine bağlı olan ve Milli Mücadele döneminde O’nun önderliğinde savaşan Kilis halkı O’nun ölüm haberini büyük bir üzüntü öğrendi. Her yaş grubundan yüzlerce insan İstanbul ve Ankara’da yapılan cenaze törenine katıldı.Mustafa Kemal Atatürk’ün Dünya devletleri ile kurduğu dostluk ilişkisi, onun ölümünden sonra Dünya basınında geniş oranda yer almasına neden oldu. Gerek dünya basınında gerekse yerli basında Mustafa Kemal’e duyulan saygı ve sevgiden bahsedildi. Kilis’te 1938 tarihinde yayınlanan Kilis Günlük Halk Gazetesi’nde Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünü ve icraatlarını anlatan haberler yayınlandı. Gazete, Kilis halkının duygularına bir anlamda tercüman oldu. Çalışmamızda Kilis basınında yer alan haberlere dayanarak Kilis halkının Mustafa Kemal Atatürk’ün eserlerine ve yeniliklerine olan bağlılıkları ve onun ölümünden duydukları üzüntü meydana çıkarılmaya çalışıldı Daha fazlası Daha az

Kilis günlük halk gazetesindeki haberlere göre Hatay meselesi

Nermin Zahide AYDIN

Makale | 2019 | Journal of Universal History Studies 2 ( 1 ) , pp.1 - 18

Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda Osmanlı Devleti’nin toprakları işgal edilmiştir. Savaş bitmeden önce İngiltere ve Fransa kendi aralarında yaptıkları anlaşma ile Anadolu’nun güneyini paylaşmışlardır. Anadolu’nun güneyinde yer alan İskenderun ve Antakya bölgesi, tarih boyunca stratejik öneme sahip olmuştur. Bu nedenle Fransa Hatay’ı işgal etmiş, bölgede etkili olmak için çeşitli yatırımlar yapmıştır. Türkiye ise ülke içinde ve dışında Hatay konusunda büyük mücadele vermiştir. Mustafa Kemal, 1923 yılından itibaren bölgenin anavatana katılması için yoğun bir şekilde çalışmaya başlamış ve Tayfur Sökmen’le arkadaşlarını bölgede teşkilatl . . .anmaları için görevlendirmiştir. Mustafa Kemal’in çalışmaları sonucunda Hatay anavatana katılmıştır. Hatay’ın anavatana katılma süreci yerli ve yabancı basında geniş yer bulmuştur. Bu çalışmada Hatay meselesinin ortaya çıkışından, Hatay’ın anavatana katılmasına kadar olan süreçte yaşanan gelişmelerin Kilis Günlük Halk Gazetesinde yer alan haberler doğrultusunda incelenmesi hedeflenmiştir Daha fazlası Daha az

Sınırın tarihi ve coğrafi yansımaları: Kilis örneği

Meral KUZGUN | Ömer Faruk İNCİLİ

Makale | 2023 | Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi11 ( 34 ) , pp.390 - 421

Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra Osmanlı Devleti’ne ait topraklar bir bir işgal edilmiştir. Bu işgallerden payını alan Kilis önce İngilizlerin sonrasında da Fransızların işgaline uğramıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde Anadolu’nun güney topraklarında teşekkül ettirilen Kuva-yı Milliye Teşkilatı Kilis’te de vücut bulmuştur. Milli Mücadele döneminde Fransızlara karşı büyük bir direnç gösteren Kilis halkı, Sakarya Zaferi sonrası imzalanan Ankara Anlaşması gereğince üç yıllık düşman işgalinden 7 Aralık 1921 tarihinde kurtulmuştur. Düşman işgalinden kurtulmanın sevincini yaşayan Kilis halkının sonraki yıllarda başını . . .ağrıtacak temel konu Ankara Antlaşması’nın 13. maddesinin, Fransa mandası olan Suriye hükümetince gereği gibi uygulanmaması olmuştur. Sonraki süreçlerde sınır komisyonlarca kabul edilip revize edilmişse de fiziki unsurlar ile ayrılmayan bu siyasi sınır Kilis için farklı mekânsal, iktisadi, kültürel ve demografik süreçlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Çalışmada sınırın oluşturulması ve sonrasında yaşanılan durumlar tarihi ve coğrafi bakış açısıyla ele alınmıştır. Sınır etkisini ortaya koyabilmek için Kilis’in yerel basın organı olan günlük gazete arşivi, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, TBMM Gizli Celse Zabıtları ve II. TBMM Zabıt Ceridesi incelenmiş ve çalışma için nitel veriler elde edilmiştir. Coğrafi açıdan sınır etkisini ortaya koyabilmek için sınır çizilmeden önceki Kilis Kazasının potansiyelini belirlemek gerekmiştir. Bu doğrultuda Halep Vilayet Salnamelerinde yer alan Kilis’e bağlı köy yerleşmelerine ulaşılarak 1:200.000 ölçekli topografya haritalarından ve Google Earth Pro yazılımından yararlanılarak köylerin muhtemel lokasyonları belirlenmiştir. Belirlenen yerleşme lokasyonları, ArcGIS 10.3 coğrafi bilgi sistemleri yazılımı kullanılarak dağılış haritalarına dönüştürülmüştür. Sınır etkisini en iyi yansıtan somut verilerin diğeri ise nüfus verileridir. Sınır öncesi nüfus verilerine Halep Vilayet Salnamelerinden, sınır sonrasındaki nüfus verilerine ise Genel Nüfus Sayımı sonuçlarından ulaşılmıştır. Nüfus sayıları karşılaştırıldığında Kilis, sınır oluşturulduktan sonra nüfus kaybeden ve merkeziyetin zayıfladığı bir yer olarak karşımıza çıkar. Çünkü Halep’e bağlılığıyla güç kazanan Kilis, bu fonksiyonunu sınırdan sonra büyük ölçüde kaybetmiştir. Dolayısıyla sınır, Kilis’in kaderi olmuştur. Kilis’te sınır bir yandan korku, tehdit, resmiyeti ifade ederken diğer taraftan vaz geçilmeyen illegal sınır ticaretiyle halkın bir kesiminin geçim kapısı olmuştur Daha fazlası Daha az

Kahramanmaraş Depremleri Sonrası Afet Yönetiminde Sosyal Hizmet Uygulamaları

Metin Gani TAPAN

Makale | 2023 | Yedi Aralık Sosyal Araştırmalar Dergisi (YASAD)2 ( 1 ) , pp.1 - 18

Türkiye deprem riski yüksek bir ülkedir. 2023 yılının Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş depremleri toplamda 11 ilde çok ciddi can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Deprem gibi insan yaşamını çok boyutlu etkileyen afetlerin yönetimi, afet sonrası yapılacak çalışmaların niteliği ve sosyal hizmet uygulamalarının oldukça önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Derleme niteliğinde yapılan bu çalışmada: afet ve afet yönetimi kavramsal olarak açıklanmış sonrasında ise deprem sonrası yapılan çalışmalar sosyal hizmet müdahale modeli üzerinden değerlendirilmiştir. Müdahale boyutunda sosyal yatırımlar, ekonomik katılım, politik güçlendirme . . . ile insani yatırımlar başlıklarında güçlü yönlerin olduğu öte yandan bu alanlarda bazı hizmet boşluklarının olduğu görülmüştür. Bu bağlamda afet öncesi ve sonrasına yönelik sosyal politika uygulamalarının gözden geçirilmesi, mülteci/göçmenlere yönelik planlamanın yapılması önemlidir. Öte yandan afetlerde kullanılacak fonların oluşturulması, afetzedelerin hizmetlere erişiminde sosyal hizmet uzmanlarının savunuculuk yapmalarının aynı zamanda mağdurlara ve yardım profesyonellerine psikiyatrik destek sağlanmasına gereksinim olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak sosyal hizmet uzmanlarının: depremzedelerin güvenli alanlarda yeni bir yaşam kurmalarına destek olmaları, kamu ve özel yardım kuruluşları ile müracaatçılar arasında köprü görevi üstlenmeleri, kamu ve özel destek kaynaklarının müracaatçılara eşit ulaştırılması için bilgi toplama ve kayıt çalışmalarını yürütmelerinin, yas terapisi ve psikolojik danışmanlık yapmaları son olarak kriz yönetimi rollerini üstlenmelerinin önemli olduğu vurgulanmıştır. Daha fazlası Daha az

Akademisyen kullanım kılavuzuna erişmek için buraya tıklayınız
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms