Hadaan PEHLİVAN | Mahmut AYTEKİN

_tammetinbildiri | | Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB)

Katı atıkların önemli bir bölümünü oluşturan inşaat atıklarının geri kazanımı en büyük çevre sorunlarından birisidir. Atık malzemelerin hammadde olarak kullanılması; çevre kirliliğini engellenmesi, doğal kaynakları koruyucu ve ekonomik olması bakımından sürdürülebilir üretime katkı sağlamaktadır. Yapı sektöründe sürdürülebilir yapı malzemelerinin tercih edilmesi son derece önemli duruma gelmiştir. Günümüz yapı üretiminde kullanılan betonun yapımında kullanılan agreganın, elde edilmesi sırasında çevreye verdiği olumsuz etkileri göz önüne alındığında alternatif malzeme araştırmaları gereği ortaya çıkmaktadır. İnşaat artıklarının geri . . .kazanımına ait ilk çalışmalar II. Dünya Savaşı sonrasında başlamış ve beton içerisinde agrega olarak tekrar kullanılması son yıllarda oldukça yaygınlaşmıştır. Geri dönüşüm aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın bir parçası olarak düşünülebilir. Sürdürülebilir kalkınma; ekonomik büyüme ve refah seviyesini yükseltme çabalarını, çevreyi ve yeryüzündeki tüm insanların yaşam kalitesini koruyarak gerçekleştirme yöntemidir. Alp-Himalaya Deprem Kuşağında, Kuzey Anadolu Fayı ile Doğu Anadolu Fayı arasında kalan Anadolu levhasındaki tektonik hareketlilik ülkemiz deprem gerçeğini ortaya koymaktadır. Yakın gelecekte depremler sonucu inşaat atıklarının artması, doğal rezervlerin hızla tükenmesi ve çarpık şehirleşme nedeniyle agrega temininde büyük zorluklar yaşanacağı bir gerçektir. Sonuç olarak sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleşmesi için, ülkemizde beton atıklarının inşaat işlerinde kullanım alanlarını belirleyen şartnamelerin ortaya konması ve inşaat projelerinde belli oranda geri dönüştürülmüş agrega kullanımının zorunlu hale getirilmesi gerekmektedir. Çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik sağlandığı takdirde sürdürülebilir kalkınma gerçekleşebilmektedir. Bu nedenle yenilenemeyen enerji kaynakları yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının verimli kullanımı ve doğaya karşı sorumlu davranılması bilinci oluşturulmalıdır Daha fazlası Daha az

Hadaan PEHLİVAN | Mahmut AYTEKİN

Makale | 2019 | Physical sciences14 ( 2 ) , pp.11 - 18

Betonarme yapı sistemi, çok farklı çevresel etkiler altında kaldığı için, beton ve donatı açısından önemli dayanıklılık sorunlarını da beraberinde getirmektedir [1]. Korozyon çelik konstrüksiyonlu yapılarda kaçınılmazdır. Ancak etkileri ve sonuçları etkin bir koruma sağlayarak en aza indirilebilir [2]. Çalışmada beton boşluk suyu içerisine sırasıyla %0.06, %0.09, %0.12, %0.15’ lik konsantrasyonlarda NaCl eklenerek hazırlanan çözelti içerisinde yumuşak betonarme çeliğinin korozyon davranışı incelenmiştir. Elektrokimyasal ölçümler 3 elektrot yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Bu ölçümler ile yumuşak betonarme çeliğini açık devre potans . . .iyelleri, Nyquist eğrileri ve Tafel eğrileri elde edilerek incelenmiş ve sonuçları oransal olarak kıyaslanmıştır. Beton boşluk suyu ve beton boşluk suyuna farklı konsantrasyonlarda sırasıyla eklenen %0.06, %0.09, %0.12, %0.15’ lik NaCl’ nin yumuşak betonarme çeliği üzerindeki etkisi elektrokimyasal yöntemlerle incelendiğinde; beton boşluk suyu içerisindeki NaCl miktarı arttıkça betonarme çeliğinin korozyon akım yoğunluğunun arttığı görülmüştür Daha fazlası Daha az