Filtreler
Filtreler
Bulunan: 7 Adet 0.000 sn
Tam Metin [1]
Yayın Yılı [1]
Yayın Dili [2]
Tez Danışmanı [1]
Tür [2]
Academic Integration of Kilis 7 Aralık University’s International Students into the Higher Education System

İbrahim EFE | MUHAMMED MÜCAHİD DALKILIÇ | YUSUF AVAR

Makale | 2023 | Külliye Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi4 ( 1 ) , pp.86 - 98

Understanding international university students’ integration levels and problems contribute to filling a huge vacuum in the research on refugees, which frequently overlooks the experiences of specific groups. Similarly, higher education policies rarely pay attention to or include the perspectives of international students. As a result, by considering the experiences of K7AU’s international students -the majority of whom are refugees- the current study will shed light on the problems they face. This paper presents the findings of a research project (BAP Project: .22.001) intending to evaluate how effectively international students ha . . .ve integrated into Kilis 7 Aralık University (K7AU) and the Turkish higher education system. It also tries to determine the students’ challenges and offer solutions thereunto.Considering the scope of the Council of Higher Education’s internationalization mission and vision, the research aims to establish the academic integration levels of international students studying at K7AU and identify the obstacles they have encountered. A survey devised for this project is used to determine the academic integration levels of the students, and the data has been evaluated using the SPSS program. The study also intends to give various recommendations based on quantitative assessments and relevant findings. Overall, by considering the experiences of international students of the K7AU the study aims to contribute to the improvement of relevant higher education policies Daha fazlası Daha az

Eğitim alanında güncel bilimsel araştırmalar 2

BEDİRHAN TEKE

Kitap | 2023 | IKSAD International Publishing House

Eğitim alanında TIMSS soru kitapçıkları üzerine güncel bir araştırmadır.

Kahramanmaraş Depremleri Sonrası Afet Yönetiminde Sosyal Hizmet Uygulamaları

Metin Gani TAPAN

Makale | 2023 | Yedi Aralık Sosyal Araştırmalar Dergisi (YASAD)2 ( 1 ) , pp.1 - 18

Türkiye deprem riski yüksek bir ülkedir. 2023 yılının Şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş depremleri toplamda 11 ilde çok ciddi can ve mal kayıplarına neden olmuştur. Deprem gibi insan yaşamını çok boyutlu etkileyen afetlerin yönetimi, afet sonrası yapılacak çalışmaların niteliği ve sosyal hizmet uygulamalarının oldukça önemli olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Derleme niteliğinde yapılan bu çalışmada: afet ve afet yönetimi kavramsal olarak açıklanmış sonrasında ise deprem sonrası yapılan çalışmalar sosyal hizmet müdahale modeli üzerinden değerlendirilmiştir. Müdahale boyutunda sosyal yatırımlar, ekonomik katılım, politik güçlendirme . . . ile insani yatırımlar başlıklarında güçlü yönlerin olduğu öte yandan bu alanlarda bazı hizmet boşluklarının olduğu görülmüştür. Bu bağlamda afet öncesi ve sonrasına yönelik sosyal politika uygulamalarının gözden geçirilmesi, mülteci/göçmenlere yönelik planlamanın yapılması önemlidir. Öte yandan afetlerde kullanılacak fonların oluşturulması, afetzedelerin hizmetlere erişiminde sosyal hizmet uzmanlarının savunuculuk yapmalarının aynı zamanda mağdurlara ve yardım profesyonellerine psikiyatrik destek sağlanmasına gereksinim olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak sosyal hizmet uzmanlarının: depremzedelerin güvenli alanlarda yeni bir yaşam kurmalarına destek olmaları, kamu ve özel yardım kuruluşları ile müracaatçılar arasında köprü görevi üstlenmeleri, kamu ve özel destek kaynaklarının müracaatçılara eşit ulaştırılması için bilgi toplama ve kayıt çalışmalarını yürütmelerinin, yas terapisi ve psikolojik danışmanlık yapmaları son olarak kriz yönetimi rollerini üstlenmelerinin önemli olduğu vurgulanmıştır. Daha fazlası Daha az

1964-2022 yılları arasında İşletme Ana Bilim Dalı'nda hazırlanan tezlerin Gizli Dirichlet Tahsisi Yöntemi ile konu modellemesi

Mehmet ÖZÇALICI

Makale | 2023 | Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi23 ( 1 ) , pp.163 - 188

Bilimsel bilginin üretilmesini sağlayan en önemli araçlar üniversitelerde hazırlanan lisansüstü tezlerdir. Bilim dallarında hazırlanan lisansüstü tezlerin içerik, bibliyometrik veya konu analizine tabi tutulması, söz konusu bilim dalındaki gelişim düzeyinin tespit edilmesi açısından önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı, değişen çevre koşullarına göre yeniden şekillenmesi kaçınılmaz olan, İşletme Ana Bilim Dalı’nda yayınlanan tezlerin konu modellemesini gerçekleştirmektir. Çalışmada, 1964-2022 yılları arasında Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Tez Merkezi’ne kayıtlı ve İşletme Ana Bilim Dalı’nda hazırlanmış olan 29.381 tane lisanü . . .stü tezin özet kısmı kullanılmıştır. Özetlerin analiz edilmesi için Gizli Dirichlet Tahsisi analizinden yararlanılmıştır. Tez özetlerine ait tanımlayıcı istatistikler tablolar halinde sunulmuştur. Sonuçta, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde 2020 ve 2021 yıllarında yayınlanan tezlerin %15’inin İşletme Ana Bilim Dalı ile ilgili olduğu tespit edilmiştir. Analiz sonucunda tezlerin; muhasebe, pazarlama, finans ve yönetim olmak üzere dört farklı konuda incelenebileceği ve 2021 yılında tezlerde en sık kullanılan kelimelerin; analiz, sonuç, örgüt, veri ve ilişki olduğu belirlenmiştir. 1995 ile 2012 yılları arasında muhasebe ile ilgili, 2013 yılından 2022 yılına kadar ise yönetim konusunda yayınlanan tezlerin sayısının baskın olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır Daha fazlası Daha az

Gömülü teori yaklaşımının karşılaştırmalı bir incelemesi

BEDİRHAN TEKE

Makale | 2023 | Muallim Rıfat Eğitim Fakültesi Dergisi5 ( 2 ) , pp.190 - 203

Bir araştırma çalışması yapılmadan önce araştırmanın kapsamının ve sürecinin titizlikle hazırlanması gerekmektedir. Bu hazırlık aşamasında ise araştırmacı, çalışmasının kapsamına yönelik seçeceği araştırma yönteminin genel çerçevesini, bu yöntemin ne gibi özelliklerinin olduğunu, bu yönteme uygun olarak nasıl bir araştırma süreci yürüteceğini ve seçtiği yöntemi kullanırken odak noktasının neler olduğunu iyi bilmelidir. Bu sebeple bu çalışma, çalışmalarında Gömülü Teori yaklaşımını kullanmak isteyen araştırmacılara genel bir çerçeve vermek amacıyla yazılmış olup Gömülü Teori’nin ne olduğunu, yaklaşımın türlerini, bu türlerin özellikl . . .erini, yaklaşıma ait araştırma sürecini ve bu süreç içerisinde göz önünde bulundurulması gereken bileşenler hakkında bilgi vermek amacıyla yazılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, yapılan çalışma aracılığı ile mevcut literatürdeki izlenimi genişleterek elde edilen sonuçların daha çeşitli olması umulmakta ve çalışmanın diğer araştırmacılara rehber olmada önemli bir yerinin olduğu düşünülmektedir Daha fazlası Daha az

Sınırın tarihi ve coğrafi yansımaları: Kilis örneği

Meral KUZGUN | Ömer Faruk İNCİLİ

Makale | 2023 | Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi11 ( 34 ) , pp.390 - 421

Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonra Osmanlı Devleti’ne ait topraklar bir bir işgal edilmiştir. Bu işgallerden payını alan Kilis önce İngilizlerin sonrasında da Fransızların işgaline uğramıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın liderliğinde Anadolu’nun güney topraklarında teşekkül ettirilen Kuva-yı Milliye Teşkilatı Kilis’te de vücut bulmuştur. Milli Mücadele döneminde Fransızlara karşı büyük bir direnç gösteren Kilis halkı, Sakarya Zaferi sonrası imzalanan Ankara Anlaşması gereğince üç yıllık düşman işgalinden 7 Aralık 1921 tarihinde kurtulmuştur. Düşman işgalinden kurtulmanın sevincini yaşayan Kilis halkının sonraki yıllarda başını . . .ağrıtacak temel konu Ankara Antlaşması’nın 13. maddesinin, Fransa mandası olan Suriye hükümetince gereği gibi uygulanmaması olmuştur. Sonraki süreçlerde sınır komisyonlarca kabul edilip revize edilmişse de fiziki unsurlar ile ayrılmayan bu siyasi sınır Kilis için farklı mekânsal, iktisadi, kültürel ve demografik süreçlerin yaşanmasına sebep olmuştur. Çalışmada sınırın oluşturulması ve sonrasında yaşanılan durumlar tarihi ve coğrafi bakış açısıyla ele alınmıştır. Sınır etkisini ortaya koyabilmek için Kilis’in yerel basın organı olan günlük gazete arşivi, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, TBMM Gizli Celse Zabıtları ve II. TBMM Zabıt Ceridesi incelenmiş ve çalışma için nitel veriler elde edilmiştir. Coğrafi açıdan sınır etkisini ortaya koyabilmek için sınır çizilmeden önceki Kilis Kazasının potansiyelini belirlemek gerekmiştir. Bu doğrultuda Halep Vilayet Salnamelerinde yer alan Kilis’e bağlı köy yerleşmelerine ulaşılarak 1:200.000 ölçekli topografya haritalarından ve Google Earth Pro yazılımından yararlanılarak köylerin muhtemel lokasyonları belirlenmiştir. Belirlenen yerleşme lokasyonları, ArcGIS 10.3 coğrafi bilgi sistemleri yazılımı kullanılarak dağılış haritalarına dönüştürülmüştür. Sınır etkisini en iyi yansıtan somut verilerin diğeri ise nüfus verileridir. Sınır öncesi nüfus verilerine Halep Vilayet Salnamelerinden, sınır sonrasındaki nüfus verilerine ise Genel Nüfus Sayımı sonuçlarından ulaşılmıştır. Nüfus sayıları karşılaştırıldığında Kilis, sınır oluşturulduktan sonra nüfus kaybeden ve merkeziyetin zayıfladığı bir yer olarak karşımıza çıkar. Çünkü Halep’e bağlılığıyla güç kazanan Kilis, bu fonksiyonunu sınırdan sonra büyük ölçüde kaybetmiştir. Dolayısıyla sınır, Kilis’in kaderi olmuştur. Kilis’te sınır bir yandan korku, tehdit, resmiyeti ifade ederken diğer taraftan vaz geçilmeyen illegal sınır ticaretiyle halkın bir kesiminin geçim kapısı olmuştur Daha fazlası Daha az

Kilis Şehrinin Demografik Yapılanması

Bilgehan PAMUK

Makale | 2023 | Yedi Aralık Sosyal Araştırmalar Dergisi (YASAD)2 ( 1 ) , pp.31 - 48

Kilis, pek çok medeniyetin mücadelesine sahne olan bir alanda yer almakla birlikte ismi tarihi kaynaklarda pek fazla geçmemişti. 16. yüzyılda Osmanlıların doğu politikası kapsamında Anadolu’daki hâkimiyet mücadelesine katılmasıyla birlikte 1516 yılında Kilis’i idareleri altına aldılar. Başlangıçta küçük bir köy statüsünde olan Kilis, 16. yüzyılın ortalarına doğru merkezi yönetimimin izlediği iskân siyaseti sonucunda şehir kimliği kazanmıştı. Özellikle Canboladoğlu ailesinin katkılarıyla da yüzyılın sonlarına oldukça mamur bir görünüm elde etmişti. Gelişiminin göstergesi olarak önce nahiye merkezi, sonra kaza merkezi ve en nihayetind . . .e sancak merkezi bir şehir statüsüne ulaşmıştı 17. ve 18. yüzyılda da Kilis’in gelişmesi ve genişleme devam etmişti. Modernleşme çağının egemen olduğu 19. yüzyılda ise değişen dünya düzeni içerisinde önceki yüzyıllardan farklı bir Kilis şehri kendisini gösterdi. Süreç içerinde bir defa istila yaşayan şehir, 20. yüzyılın başlarına kadar kaza merkezi bir şehir statüsünü sürdürmüştü. Şehirlerin gelişim süreçleri konusunda demografik bilgiler çok önem arz etmekteydi. Dolayısıyla Kilis şehrinin inkişaf ve tekamülünü net bir şekilde ortaya koyabilme noktasında tarihi kaynakların verdiği bilgiler ışığında demografik yapısı ortaya konulmaya çalışıldı Daha fazlası Daha az

Akademisyen kullanım kılavuzuna erişmek için buraya tıklayınız
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms